20 Ocak 2009 Salı

kay kay.

Her taraf mavi, gökyüzü kelebek
Anılarla kazılmış dünylarına insanların, bir gülümseme.
Açık ağızla gökten yağmur toplamak.
Toplanan yağmurlarla büyümek.
Puzzle'daki son parça olmak, yağmur içmek, yağmur olmak.

Her taraf sarı, gökyüzü toz
Başarısız olmak.
Her başlangıç girişiminde, aslında her günü her gün tek rar la mak
Ve televizyon karşısında uyuyakalmak;
Ayak altında gömleğim, kravatım.

Her taraf pembe, düş olmak.
Kanatlanıp uçmak,
Belki bir kadın içinde, belki kendi içinde, şeytana oruspu olmak
Ve her uyanışta, tekrar yok olduğunu hatırlamak.
**Bir şeyi yanlış yapıyosun, bari onu doğru yap.

4 m2

Yerle bir yatak üstünde, kabaet
Yerle bir, aşınmış.

Nefes eksildi.

Ve şu basite indirgenebilecek hayat,
2 kişinin bir araya gelipte üstesinden gelebileceği her şeyiyle zoor hayat;
Sigarasız ömre mahkum etmek gibi tiryakiyi; zor zanaat.

Nefes eksil.

Karanlık odadan, oksijen çadırından,
Sırtını her kaldırmaya yeltenişte,
Kaktüs dolu bir çöl bedenler; bir serap olan duygular, insanlar.

Nefes eksi

Seni sen yapan her şeyinden uzaklaşman,
yalnızlığın verdiği, tonlarca yükü taşıman,
ve artık ezilmiş olman.

Nefes

Ver
Bana
Hayat

18 Ocak 2009 Pazar

Dışarıda hava eksi 40 derece;
Çadır mavi aydınlık, nefes var kırmızı aşk var.
Saksılar büyüyor, her gece toprağına kafa veriyorum;
Her ne kadar şekilsiz büyüyor, bazen boynunu eyiyorsa da,
Aşkla, kanla, benle ve onla, olacağına boyun eyiyor.

Halinden memnun çiçeğin de, aşkın da, renklerinde
amına koyayım.

Ne de olsa hiç bir çiçek yazdığımı üzerine alınmaz.
Ama ben çiçeğe bahane değil; çiçek bana bahane.

7 Ocak 2009 Çarşamba