24 Kasım 2009 Salı

tutkulu sevdalar
hissiz sevişmelere eninde sonunda gebe kalır.
ve öyle bir piç dünyaya gelir ki : seni çalışmaya mecbur kılar.

13 Kasım 2009 Cuma

yeni kayıt

Gözlerim kan çanağına döndü, alkolden değil, yaşımın ağırlığından
Hani gömleği giydiğimde bağımlılık yaratması, sanki o gömleği giydiğimde, sol üst cebimde bir anahtarlık, ve yol boyunca parmaklıklı duvarlar arkasındaki onlarca cariye hissi.
Hala hayal.
Yolun sonu hala yok, çıkmaz sokak.
Hayallerin bile ağırlığı oluyormuş yaşlandıkça; zambaklar ve menekşeler açmıyor bahçenin tam ortasında, uzanamıyorsun kuşların ötüşüne, keyifle.


Dokunsalar donarım, bu beden bana kutuplar;
binbir parçaya bölünür bedenim, aşklı bir öpüşe.
Ben unutmuşum yazın serinliğini, şenliklerin gülümsemelerde kaybolan atmosferini.

insanlar bir yana, kendime ağır;

dilime yavan, başıma keder
olmuşum bu bedende.

Çıplağım çölde oksijenden hafif;
Bir parlak sezgi, sönmek üzere olan bir umut çırpınıyor, ışığı kadar 5cmlik dolunay.

8 Ağustos 2009 Cumartesi

Yorgun bir kuştur gönlüm; Ortadoğu Seyyahı
Gariptir; ötüşleri ağlayış, uçuşu tekleyen bir sarhoş
İçinde beslediği azap: mukaddes, kor
Yerin 77 kat altından semaya sıçrayan, türbülanstır heyecanı, umuttur mutluluğu
Pencerededir umutlar, buğuludur hayatlar

Şahittir gönlüm; Dürüst: beni bana karıştıran-paranoyasıyla kırıştıran
Binbir surattır; Çehresinden bağımsız, kendinden dışarı kalan
Ve bir yalnızdır; fevkalade cümbüşlerde yalnız oturup keyf eden
- Sigarasına bulduğu ateşle raks eden
Pencerededir umutlar, pencerelerdir hayatlar

Ucuz bir senaryodur gönlüm; figuranlar, gece güzelleşen kadınlar, loş odalar, cüceler, ot, kan, ...
Ve bir martıdır yağmurda uçan, Tüm bu pisliğe yukarıdan bakan
Pencerededir umutlar, geniş açı'dadır hayatlar

Derin bir Of'tur gönlüm, tükenmeyi bilmeyen nefes
Serin bir gecede Rakı ve Deniz enfes
Sakinliktir içinde boğulabileceğim bir deniz;
Huzurdur kulaç atmaya değer, mehtapta bir BEN
Pencerededir umutlar, manzaradır hayatlar.

5 Haziran 2009 Cuma

cemaiimeca

Uyandım, vücudum titriyor, her taraf naylon, ilerliyoruz; uyandığım yer kamyonun arkası, içeride dolaşan gaz pislik, yığın her neyse artık bana düşünmek istemediğim şeyleri anımsatıyor. sigarasız oda, kemiksiz kadın, tüysüz kedi....
Nereye, niye gittiğimizi bilmiyorum; aması yok bu benim korkum, endişem, arzum...
En başından en fantastik olana kadar sahip olma arzumdu aşk ve aslında çoğu kadının damarlarının birleşip bir puzzle gibi oluşturduğu sen; damar üstünde damar, kan üstüne kanın oluşturmaya yetmediği, binbir kemik kıvrımınla mükemmel olan sen, aslında kamyonda acıyla, pislikle uyandıran sen;

ve istiyorum ya da katlanıyorum gerçeği hayatımın, petrol çukurunda dalgıç elbisesi içinde ben.

2 Haziran 2009 Salı

Omurgasız düş

Yıllar önce biz birlikteyken, her ağaç bana nefes, nefesin bana cennet evi sahildeyken;
Çekildi ağır ağır denizler, kaydı altımdan sular;
Gözünde çöl gördüm ve dünyayı terketti çiçekler

Her nefeste yaşadığım ayrı dünya, bıraktı yerini sıcak ay(v)aza.

1 Mart 2009 Pazar

meçhul sanrılar 1.

Dün gece barda, bir kızla tanıştım; arkadaşımın arkadaşı.
Panik ve alkol etkisiyle, aniden kıza dönüp:
*:'Benle bu gece birlikte olma olasılığın var mı diye sordum'
kızın, olumlu yüz ifadesini gördükten sonra,
*:'Taktiklerimi belirterek, seni etkilemeye çalışacağım, şart değil ama bunu denemek istiyorum'

bu cümleden sonra patır patır dökülen yaz karı gibi, kızla konuşmaya başladım,
ben sürekli konuşuyor, şaheserler döktürürken, kızın sadece mimikleri, benim bu denemeye
başlamamın, ve denememi bu kızın üzerinde yapmamın, aslında çok yanlış olduğunu
hissettirdi, ta ki ben bir çift gözde, barın ışıklarının oluşturduğu dairelerin içinde
kaybolduğumu hissedene kadar.
görünen 1- eski bir mahalle barında solucan
görünen 2- bordo duvarlar, yeşil jartiyer.

en büyük başarısızlığım, hayaline yazan benden, hayal gücümün özgürlüğünü elimden alan, bir çift göz.
üzgünüm, kaybettik,

tik tik tok tok tik tok tik tok.....

24 Şubat 2009 Salı

Tüm seçimler kötü sonuçlara çıkar,
iyi bir sevgiliyle uzun birliktelik sarı
güzel kadınlarla tek gecelik ilişkiler mavi,
ise
zevk almaya çalıştığın deniz yeşili
baykuşun gördüğü mavi kadar bile net olamaz

Şah'ımın dediği gibi, en güzel yerlere gitmek yerine, yoldaki heyecanı korumak;
yola gitmek değil, yol olmak.

Oyalan bebeğim, zaman köpeğin olsun.
kefen gerçek ne de olsa.

23 Şubat 2009 Pazartesi

15 Şubat 2009 Pazar

tatminsizlik;
gider gelerek, gülerek veya acı çekerek, üstesinden gelinebilecek bir vaka değil;
özgürlüğü sevmemizin nedeni bu, geçmiş içerisinde özgürce alınan her nefes(yeteri kadar dikkatli olunamaz), vakayı pasifleştirebilecek bir antidepresan etkisine sahip;
yani aslında arzularımıza sahipliğimiz pasif tatmin kuponumuz.



zorlamaya lüzum yok; elinizde değil.
kendinizi çiğneyemezsiniz.

tek temennim, umarım yakın zamanda ölürsünüz

12 Şubat 2009 Perşembe

Yıllardır el biriktiriyorum, koleksiyoncu olmak için de değil;
sadece hangi ele hangi elin uzatılacağı konusunda önsezim gelişsin diye, bulutlara yetiştim, tanrılar çağırıyor ellerimi, ama ben insan olmaya karar verdim, tanrılarla dans etmeye çalışmak, çalışmak, duymadığım fısıltıları, hayalleri bir yana bırakıp, herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde, el mağazamı geride bırakıp herhangi biri olmaya karar verdim.

Şunu anladım ki, çabalar tatmine ulaşmadıktan sonra
-ki onun adı çaba-,
siz diyin bir gençlik hırsı, ben diyim boş yolda koşu, ama sonsuza giden ve yalnız bırakan cinsten bir hiç.

5 Şubat 2009 Perşembe

zet

Parkta oturuyorum, ak sakallı, donuk bakışlı, dazlak;
Nöroloji kokusu üstümde,
bağımlılıklarım yasak,harcadığım ömrüm;
Duman dolu masalar üzerindeki ifadesiz surat olma çabaları;
yanımda oğlum, yüksek dozlu fiziksel parçam;
Parklar güzeldir, banklar, çimenler, bol oksijen;
Yarın annemin mezarına gitmeliyim, park kadar yaşayamam.

20 Ocak 2009 Salı

kay kay.

Her taraf mavi, gökyüzü kelebek
Anılarla kazılmış dünylarına insanların, bir gülümseme.
Açık ağızla gökten yağmur toplamak.
Toplanan yağmurlarla büyümek.
Puzzle'daki son parça olmak, yağmur içmek, yağmur olmak.

Her taraf sarı, gökyüzü toz
Başarısız olmak.
Her başlangıç girişiminde, aslında her günü her gün tek rar la mak
Ve televizyon karşısında uyuyakalmak;
Ayak altında gömleğim, kravatım.

Her taraf pembe, düş olmak.
Kanatlanıp uçmak,
Belki bir kadın içinde, belki kendi içinde, şeytana oruspu olmak
Ve her uyanışta, tekrar yok olduğunu hatırlamak.
**Bir şeyi yanlış yapıyosun, bari onu doğru yap.

4 m2

Yerle bir yatak üstünde, kabaet
Yerle bir, aşınmış.

Nefes eksildi.

Ve şu basite indirgenebilecek hayat,
2 kişinin bir araya gelipte üstesinden gelebileceği her şeyiyle zoor hayat;
Sigarasız ömre mahkum etmek gibi tiryakiyi; zor zanaat.

Nefes eksil.

Karanlık odadan, oksijen çadırından,
Sırtını her kaldırmaya yeltenişte,
Kaktüs dolu bir çöl bedenler; bir serap olan duygular, insanlar.

Nefes eksi

Seni sen yapan her şeyinden uzaklaşman,
yalnızlığın verdiği, tonlarca yükü taşıman,
ve artık ezilmiş olman.

Nefes

Ver
Bana
Hayat

18 Ocak 2009 Pazar

Dışarıda hava eksi 40 derece;
Çadır mavi aydınlık, nefes var kırmızı aşk var.
Saksılar büyüyor, her gece toprağına kafa veriyorum;
Her ne kadar şekilsiz büyüyor, bazen boynunu eyiyorsa da,
Aşkla, kanla, benle ve onla, olacağına boyun eyiyor.

Halinden memnun çiçeğin de, aşkın da, renklerinde
amına koyayım.

Ne de olsa hiç bir çiçek yazdığımı üzerine alınmaz.
Ama ben çiçeğe bahane değil; çiçek bana bahane.

7 Ocak 2009 Çarşamba