7 Ekim 2010 Perşembe

yeterince iyi olamıyorsan, yeterince kötü ol.

ding.


umut oruspu çocuğudur, bünyenizi sarsar;
fobi tünelinizin dibine gönderip, ''bekle'' der. 'bekle'





sabır, göçük altındaki madencinin ustalığıdır, hep cennete çıkan tüneller kazar.



bir iki üç dört beş altı, ...

yirmi beş yaşımda, 25e kadar bile saymaya tahammülüm olmadığı şu zamanlarda, nasıl becerecektim bilmiyorum. küçük dünyaların içerisinde büyük hayallere yer yoktur. bu yüzden, küçük şehirlerde yaşamak için ve/veya ayrılmak için, bahane LAZIM.

bahaneler için acele etmek-savaşmak için kuyu kazmak-veya ölmek lazım.





bunun dışında; aslında kuralların hepsinin üzerinden milyon kere geçmiş olmak; kurallara uygun başarılar elde etmek; kuralsız başarıların yanında bir böcek gibi kıvranır. istanbul günlerimden kalan, yüksekteyken bile daha yükseği hedefleyen safsatalarım.



hoşçakalın ben avaz.

hicivim kendime yas.



6 Ekim 2010 Çarşamba


bir kadını saplantı haline getirmek; acı çekmeye endeksli maneviyatının yoluna yağ dökmektir. yazmak için yağ dökmek- viskozitenin artılırması, sürtünmenin azaltılmasında azami rol oynar. araçlar, amaçlara hizmet etmedikçe beyin rafında.
beyin, kitapsız bir kütüphane olur; kudret hususunda.